Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Necip Fazıl Kısakürek

 1904'te İstanbul da doğdu. Bahriye Mektebinde girdi. İlk şiirlerini burada yazmaya başladı. 1935'e kadar daha ziyade ferdin, beşeri duyguları, kendi iç sıkıntılarını, buhranlarını dile getirdi. Büyük alim Seyyid Abdulhakim Arvasi'yi tanıması şahsiyetine, fikrine, dünya görüşüne büyük bir tesir yaptı. Adeta her şeyiyle yeniden doğdu. Bu devreden sonra yazar, kendi tabiriyle Fildişi Kulesi'nden indi, memleketine, insanlarına karşı sorumluluk duyan Müslüman bir sanatkar ve münevver bir hüviyet kazandı. Kalemiyle, inandığı doğru, güzel, iyi bildiği değerleri yaymak, savunmak, tanıtmak için çalıştı. Bu maksatla, şairliğin yanı sıra, edebiyatın her dalında kalem oynatarak, yüzden fazla eser verdi. 1980'de "Sultan-üş-şüara" "Şairler Sultanı" ilan edildi. 25.05.1983'de,mücadelerle dolu hayatı sona erdi... 

Mimar Sinan ' İn Feraseti

 Mimar Sinan, Süleymaniye Camii 'ni yaparken camii' nin mihrabına konulmak üzere, Alman kralı, güzel ve süslü bir taş gönderir. Kanuni bu taşın caminin mihraba konmasını emreder. Mimar Sinan o taşı inceledikten sonra, der ki :_Padişahım müsaade ederseniz bu taşı mihraba değil giriş kapısına koyalım! Niçin oraya koyalım? _Ben bu taştan şüphelendim, bir hile olsa gerek. Mimar Sinan'ın isteği ile ortadan kırılır. Birde görülür ki taşın içine özel olarak döktürülmüş ve yerleştirilmiş granitten bir haç işareti var. O zaman bu taşın mahiyeti anlaşılır ve Mimar Sinan taşı Camii'nin kapı girişindeki ayak basılan yere yerleştirir. Bugün hala orada duran kırmızı ile kahverengi çalan o taş, ortadan kırık olduğu için iki parça olarak Camii'nin kapısı altında durmaktadır... 

Çam Kozalağı

 Çam kozalağı genellikle süs eşyalarına kullanılır. Çoğu kişi bilmezse de çam kozalağının insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Üst solunun hastalıkları için bire bir faydaları vardır. Genllikle yeşil halinde kullanılan kozalaklar vitamin ve mineraller bakımından zengindir. Kozalaklar sadece kaynatılarak değil öğütülerek de tüketilir. Kozalaklar yaz sonu ve sonbaharın başında toplanır. Yeşil halde toplanılan çam kozalakları kaynatılır. Bir gün dinlendikten sonra süzülüp içerisine bal eklenerek tüketildiğinde boğazdaki mikropları temizler. Etkili bir balgam sökücüdür. Öksürme, bronşit ve nefes darlığı gibi hastalıklar sırasında tüketildiğinde hızlı bir tadavi süreci sağlar. Hastalıklara karşı bağışıklığın direncini arttırır. Çam kozalakları kozmetikten yıpranmış saçların daha parlak ve canlı durması için de kullanılır. Kırışıklığı ve yaşlanmayı azaltır. Çam kozalağı sakinleştiriciliği sayesinde sinirleri yatıştırır. Çam kozalağı sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş etleri

Kültürel Miraslarımız

 Türkiye, UNESCO somut olmayan kültürel miras listesine kaydettirdiği gelenek ve görenekleriyle 178 ülkeden ilk beşte yer alıyor. Meddahlık, yayla şenlikleri, Mevlevi törenleri, yayla ılık, aşıklık geleneği, yazma ılık, karagöz, zeybeklik, nevruz, ahşap oymacılığı, barana(sıra gecesi), sohbet toplantıları, arabalı yemeği, Kırkpınar güreşleri, aşık oyunu, ritüeli semah, tören keşeği, bakırcılık, mesir macunu, bar oyunu, kahve kültürü, bastonculuk, hıdrellez, Cezayir havaları, ebru sanatı, cirit oyunlar vs..... 

Dünya Çevre Günü

 Birleşmiş milletler tarafından 1972'de alınan bir kararla, 5 haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konusunda gösterilen çabaların amacı, insanların daha sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamlarının sağlanmasıdır. Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de, bilhassa şehirlerde insanların karşılaştığı  en büyük çevre problemi çöplerdir. Plastik yahut Pet ambalajlı yiyecekler yerine cam ambalajlı yiyecekler seçilebilir. Bulaşık makinelerinde kullanılan kimyasal parlatıcılar yerine, sirke kullanılabilir. Kullanılıp atılan piller yerine, yeniden kullanılabilen piller kullanılabilir. Cam, kağıt, karton, plastik ve metal gibi atıklar ayrı ayrı toplanıp, çeşitli sektörlerde kullanılabilmektedir. 

İltihap Gideren Yiyecekler

 Yeşil çay, çok sayıda anti inflamatuar flavonoid bulunur. Çok bol kataşin bulunan yeşil çay, tedavi edici potansiyeli olan güçlü bir bileşiktir. Ceviz, Günda 50 gr ceviz yemek, vücuttaki iltihabı en aza indirmeye yardımcı olur. Ispanak, iyi bir anti oksidan ve E vitamini kaynağıdır. Çiğ tüketilir veya suyu içilir. Zeytin yağı, saf doğal bir zeytin yağı kullanılır. Her sabah bir yemek kaşığı zeytinyağı içilirse sağlıklı kalınır. Sarımsak, haftada bir kaç defa bir diş sarımsak suyla hap gibi yutulur. Yaban mersini, beyin sağlığı için iyi bir besindir. Keten tohumu yağı, omega 3 ve omega 6yağ asidi bulunur. Zencefil, düzenli kullanıldığında rometizma ağrılarını azaltır, şişlikler ortadan kaldırır. Zerdeçal, eklem iltihabı ve kas burkulması gibi hastalıkların tedavisinde etkilidir. Pancar, güçlü bir anti oksidandır.Enerjiyi arttırıp, kan basıncını düşürür. Brokoli, detoksifiye edici antioksidanlar ile doludur. Soğan, vücuttaki inflamasyonlarla mücadeleye yardımcı olur, güçlü bir antioksid

Pratik Bilgiler

 Pişen et yemeklerine konacak iki kesme şeker, ete lezzet verir. Alınan domatesler iyice olgunlaşmamışsa, elmaları arasında bir kaç gün bekletilir. Marul ve sebzeler kağıda sarılıp buzdolabına konursa, fazla dayanır. Çorbalar terbiye için, yumurta sarısı ile süt, limon, bazen de un karıştırılır. Deri çanta ve ayakkabılardan lekeyi çıkarmak için, portakal kabuğu ile ovup yumuşak bir bezle silinir. Et suyu veya kemik suyu ile yapılan çorbalar, daha lezzetli ve daha besleyici olurlar. Patates kızartmasının kıtır kıtır olması için, önceden yağa birkaç damla limon suyu katılır. 

Bulaşıcı Hastalıklar

 Tarih boyunca yangın, zelzele, sel gibi felaketlerden insanlar çok korkmuş;medeniyet nice zararlara uğramıştır. Bulaşıcı hastalıklar, kaçmakla kurtulmak mümkün olmadığı için hepsinden daha korkutucu olmuştur. Temizliğe hakkıyla dikkat etmemek, umumiyetle hastalığı doğurur. Ticari seferler ve askeri sevkiyat, hastalığı dünyaya yayar. Tarih boyunca veba, kolera, tifo, fi0füs, çiçek, cüzzam gibi çok ve çeşitli bulaşıcı hastalıklar görülmüştür. Lustinianus vebası denilen hastalık 541 de, bilinen en çok kaybın verildiği bulaşıcı hastalıktır. İstanbul nüfusunu neredeyse bitirdi. Bizans'ın yıldızı neredeyse söndü. Veba, cüzzam gibi bulaşıcı hastalıklar,haçlı ordularını perişan ederek seferlerin sonunu getirdi. Korkunç bir veba salgını XIV. asırdaAvrupayı kasıp kavurdu;nüfusun üçte birini yok etti. Deri altı kanamalar sebebiyle ölenin cildi siyaha döndüğü için "Kara Ölüm" diye bilinir. Çin de başlayan veba, bütün avrupaya yayıldı. "Kara Ölüm"de hastalara bakanlar hep d

Meyve ile Tedavi

 Jay Kordich'ın hazırladığı "Meyve ve Sebzelerin Gizli Güçleri" adlı kitapta meyve sebze terapilerinden özet alarak şöyle bahsediliyor:İncir:bağırsakları çalıştırır, enerji verir. Elma:böbrekleri temizler ve sindirim sistemi rahatsızlıklarını kontrol eder. Kayısı:kan yapıcıdır. Cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesine yardım eder. Muz:kalbe ve kas sistemine faydalıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir. Vişne:minare ve vitamin deposudur. Portakal:soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya yardım eder. Mandalina:enfeksiyonlara savaşmayı kolaylaştırır. Greyfurt:sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolü düşürür. Üzüm:böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Kara ciğeri temizler. Siyah üzüm hücre yenileyicidir. Kavun:endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bazı kanserler karşı tavsiye edilmiştir. Karpuz:böbreği temizler. Kiraz:kolesterolü düşürür, sapları idrar s

Sarımsak Nelere İyi Gelir

 Dolaşım bozukluğunu giderir. Mide, bağırsak gazını giderir. Böbreklerde taş meydana gelmesine mani olur. Kalp rahatsızlığını giderir. Egzoz gazına panzehirdir. Mesane taşlarını düşürür. Cilt hastalıklarını önler. Bağırsakları yumuşatır. Damar sertliğini önler. Güç ve kuvveti arttırır. Romatizmayı hafifletir. Solucan şerit düşürür. İnsana canlılık verir. Tansiyonu ayarlar. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Yorgunluğu önler. Balgam söktürür. 

Sarımsak. İlaçtır

 Asya kıtasında yetiştirilen ve keşfi yüzyıllar öncesine dayanan bu besin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan raporda her insanın günlük tüketmesi gereken besin listesinin ilk sırasında yer alıyor. Vücudu hastalıktan ve kanserden koruyan bu harikulade besin, toz haline getirildiğinde içerisindeki yağı çıkan sarımsağın faydası iki kat daha artıyor. Sarımsak tabiatta bulunan en etkili antibiyotiktir. Genellikle ağır kokusu sebebiyle çok fazla kişi tarafındantercih edilmeyen bu besinin insan sağlığına olan faydalarından bağzıları:Kan basıncını düzenler. Bu özelliğitansiyon, inme ve felç gibi sağlık problemlerinin yaşanmasını engeller. Çok güçlü bir iltihap sökücüdür. Vücutta meydana gelen mevsimlere ilgili iltahapların iyileşmesine yardımcı olur. Şeker ve gizli şeker gibi hastalıkların ortaya çıkmasını engeller. Mide ve bağırsak hastalıklarının yaşanmaz riskini azaltır. Çiğ olarak tüketilmesi enfeksiyonu hücrelere birebir savaşması demektir. Mide ve bağırsaklardaki hastalıkların ris

Türk Dilinin ilk Sözlüğü:Divan-ı Lügatü't Türk

 Türk milletinin yüceliğini anlatmak, Türk Dilinin Arapça'dan geri kalmadığını göstermek ve Araplar'a Türkçe 'yi öğretmek maksadıyla Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alınan Türk Dilinin ilk Sözlüğü olan Divanü lügatı - Türk, çeşitli Türk boylarından derlenmiş bir ağızlar sözlüğü karakteri taşımaktadır. Eser yalnızca bir sözlük olmayıp Türkçe' nin 11. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir yazı kitabı:Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisinde, folklor ve halk edebiyatına dair zengin bilgiler ihtiva eden, aynı zamanda dönemin tıbbı ve tedaviusulleri hakkında bilgi veren ansiklopedik bir eser niteliği de taşımaktadır. Divanü lugati't-Türk, Türk toplum hayatının her sahasına ait çeşitli bilgileri ihtiva etmektedir. Bu bakımdan eser içinde yer alan adetler, akrabalık, binicilik, aygıtlar, bağcılık, beslenme, coğrafya, spor, dokuma, eğlence, milli oyunlar, şiir ve dans, gök bilimi gibi konular yönünden de incelenip değerlendirilmişti

İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy(1873-1936)

  O bir istiklal aşığıydı. Şiirleriyle, makaleleriyle İslamı yüceliğini vatan topraklarının istiklalini savundu. Vatanımızın en sancılı yıllarında yaşadı. Balkan savaşları patlak vermişti. Arkasından birinci dünya savaşı başladı. Bu dönemde Akif, atanın istikbal ve istiklali için diyar diyar gezmiştir. Yazdığı istiklal marşı ile de milletimizin gönlünde silinmeyecek derecede yer edinmiştir. Akif, aynı zamanda dostları arasında verdiği sözleri her şartta tutmasıyla tanınmıştır. Bir arkadaşı ile birinin önce ölmesi halinde diğerinin onun çocuklarına bakacağına dair sözleşirler. Bu sözden yirmi yıl sonra Akif, geçim sıkıntısı içindeyken bile sözüne sadık kalarak vefat eden arkadaşının çocuklarını evinde evlatlarıyla birlikte yetiştirmiştir.Akif İstiklal Marşı güftesi için düzenlenen yarışmaya maddi mükafat sebebiyle katılmamış, kendisinden ısrarla istenmesi halinde İstiklal Marşını yazmıştır. Kabul edilince meclis kararından dolayı kendisine aktif mükafat verilmiş, Akif ise bu parayı bir

Ebru Sanatı

   Ebru, gizli güzellikler sunan ve son derece ilgi çeken bir sanattır. Ebruya'su yüzü resminde diyebiliriz. Ebru sanatı, İslam sanatları arasında önemli bir yer tutar. Türküler, İslamiyete yüce bir iman ile bağlamışlar ve sanatın hemen tüm dallarında da "ilahi" güzellikleri ifade etmeye çalışmışlardır.                                    Türklerin, mimaride, müzikte, süslemeye hep mistik güzelliklerin arayışı içinde olduklarını görmekteyiz. Türkler, Kur'an'ı Kerim ile önem kazanan hattatlığıda bir ana sanat dalı olarak kabul etmiş ve Arap alfabesine birçok yeni biçimler getirerek onu mükemmelliğe ulaştırmışlardır.Türkler, yazıları süslemek için ebru kağıdını zemin ve pervaz, ayrıca ciltlerde yan kağıdı olarak kullanmışlardır. Osmanlı'da ebru, yakın zamanlara kadar resmi belgeler, devlet belgeleri ile çeşitli anlaşmaların yazıldığı, girift desenli kağıtların zemin olarak tercih edildiği bir kullanım alanı bulmuştur. Ancak ebru, sadece bir resim ya da teknik işi

Mevlana Celaleddin Rumi

 Mevlana 30 Eylül 1207'de Horasan'ın Belh şehrinde dünyaya geldi. Çocukluğunda babasının yanındabaşladığı öğrenimini  gittiği Halep ve şam'da sürdürmüştür. İlk tasavvufi eğitimini de yine babası Bahaeddin Veled'den aldı. Sultanül_ulema lakabıyla tanınan babası Bahaeddin Veled'in kübreviyye'nin kurucusu Necmeddin'i Kübra'nın halifesi olduğu söylendiği gibi,Ahmet el Gazzali'den gelen tarikat silsilesi den hilafet aldığı da belirtilmektedir. Mevlana İn şiirleri ve mektupları arasında Arapça olanlar bulunmakla birlikte eserleri farsçadır. Divan' ı Kebir, Fihi Ma Fih en önemli eserlerindedir. Mevlana'daki dini-tasavvufi düşüncenin kaynağı Kur'an ve Sünnet'tir. "Canım tenimde oldukça Kur'an'ın kölesiyim ben. Seçilmiş Muhammed 'in yolunun toprağıyım..." Pergel gibiyim;bir ayağımla şeriat üstünde sağlamca durduğum halde öbür ayağımla yetmiş iki milleti dolaşıyorum. "diyerek ideal bir Müslüman profili çizmiş, bu anla

Paha Biçilmez Sermaye Ömür

 Gunler aylar yıllar su gibi geçiyor. Zaman hepimiz için mukadder olan sona doğru akıp gitmekte. Biz hayatımızın farklı donemlerine hızla adım atarken omur sermayemiz her geçen gun tukenmekte. Bakınız olüm gerçeği karşısında Yunus`umuz tendeki canımızı nasıl tasvir etmekte:                                            Vaktinize hazır olun,                                         Ecel vardır gelir bir gün,                                     Emanettir kuşça canın,                                         Sahip vardır alır bir gün.                                     Dunya hayatı, her canlı için fanidir. Nefeslerimiz sayılıdır.Buna rağmen insan oğlu sahip olduğu nice değerleri tukenmekte, nice yozlaşmalara maruz kalmaktadır. Ebedi alemi kazanmak uzere bahşedilen ömur sermayesi nice sorumsuzluklara, ısraflara, hoyratça kurban edilmektedir.Oysa omrün her günü, her bir saati, her bir dakikası hatta her bir anı kazanına dönüştürmelidir. Şüphesiz kazanımlarını da Salih amellerimizdir. Zira dünya