Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BALIĞIN FAYDALARI

 Bağışıklılık sistemini korur. Omega 3 deposudur. Zeka gelişimine fayda sağlar. Kalp sağlığını korur. Kemikleri güçlendirir. Hücreleri onarır. Depresyondan korur. Diyabet riskini azaltır. Alzheimera riskini azaltır. Eklem ağrılarına iyi gelir. Diyabet için mükemmel bir besin Hücreleri yeniler ve cildi güzelleştirir. Çocukların beyin gelişimi için oldukça önemli  A ve D vitamini takviyesi sağlar. 

BEYAZ ETİN FAYDALARI

 Doğal ve tamamlıyıcı protein Zengin demir içeriği Biyolojik olarak kullanılabilir besin Kas gücü ve gelişimi destekler Kemik sağlığının korunmasında son derece önemli  Beyin fonksiyonlarına iyi gelir  Kalp dağlığı için so derece önemli Kan şekeri kontrolü sağlar Beyaz et çinko kaynağıdır Selenyum açısından zengin  Fazla kilolar için mücadele eder. 

KIRMIZI ETİN FAYDALARI

 Anemiyi önler. Hamileliği destekler. Sağlığı korur. Psikolojik sağlık için iyidir. Katarakt oluşumunu geciktirir. Kolesterol seviyesini dengeler. Et D vitamini deposudur. Kasları güçlendirir. Cilt sağlığını destekler. Enerji verir.

YULAFIN FAYDALARI

 Sakinleştirici etkisi ile depresyona iyi gelir. Kilo vermeye yardımcı olur. Çocuklarda astım riskini azaltır. Cilt bakımı için kullanılabilir. Tokluk hissini arttırır. Kan şekeri seviyesini düşürür. Kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.

KARBONATIN FAYDALARI

 Karbonat mide ve diş ağrılarına iyi gelir. Ağrılar kısa sürede azalır. Ateşli hastalıklarda karbonat batırılmış havlu koltuk altına konulduğunda ateş hızla düşer. Karbonat yemek sonrasında midede oluşan hazımsızlığı gidermekte yardımcı olmaktadır. Kemik ve kas sisteminde oluşan ödemi önlemeye yardımcı olur. Karbonat ile diş fıçalandığında diş yüzeyindeki tartarlar yok olur. Yüzde uygulanan karbonatlı maskeler yüzdeki siyah nokta oluşumunu önler. Temizlik maddesi olarak kullanıldığında derinlemesine temizlik sağlar.

ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİNİN FAYDALARI

 Bağırsakları zararlı etkilerden korur ve kabızlığı giderir. Cildi patlamasını, saç ve tırnakların güçlenmesini sağlar. Karaciğeri toksinlerden arındırır. Tokluk hissi vererek kilo vermeye yardımcı olur. Bağışıklılık sistemini destekliyerek bedeni güçlendirir. Vücuttaki iyi kolesterolün seviyesini arttırır. Vücuttaki iltihapları azaltmaya yardımcıdır. Zeytinyağı, kolesterolü ve kan şekeri seviyesini önemli ölçüde düşürür ve böylece kalbi korur. Yaşam süresini uzatır. 

TARÇININ FAYDALARI

 Kasları rahatlatır. Hafızayı güçlendirir. Mide ağrılarını geçirir. Cilt yaşlanmasını önler. Kan şekerini kontrol altına alır. Şişkinlik ve Hazımsızlığa iyi gelir. Kansere karşı korur. Vücudun yağ yakınını hızlandırır. İltihap sökücüdür. Şeker hastalığına karşı önleyicidir. Yorgunluğu giderir. Kilo vermeye yardımcı olur. 

ZERDEÇALIN FAYDALARI

 Zerdeçalın suyu hastalığa yakalanma riskini azaltır. Düzenli zerdeçel tüketimi Alzheimera yakalanma riskini azaltır. Zerdeçal suyunun kanseri önleyici özelliği vardır. Sindirim rahatsızlığını giderir. Vücut direncini arttırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Virüslere karşı etkilidir. Yağ yakınını hızlandırır ve soğuk algınlığı tedavisine yardımcıdır. Kötü huylu kolesterolü düşürür. Kalbi korur ve kalp krizi riskini azaltır. Hazımsızlığa ve şişkinliği iyi gelir. 

TAHİNİN VÜCUDA FAYDALARI

 Vücuttaki zehri yok edebilen tek besindir. Damar sertliğini ve tıkanmaları engeller. İdrar söktürücüdür. Cildi güzelleştirir. Bağışıklılık sistemini güçlendirir. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Kemik gelişiminde, yapısında bulunan bazı maddeler nedeniyle oldukça faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine faydalıdır. Nefes darlığı ve bronşite faydalıdır. Anne sütünü arttırıcı özelliği bulunmaktadır. Çocukların beyin ve zeka gelişiminde etkilidir. Yaşlanmaya bağlı hafıza kayıtlarını azaltır. Vücuda enerji verir. Kansere karşı koruyucudur. Damar sertliği ve tıkanmaları engeller. Göz sağlığı için hayati önem taşır.

ÜZÜM PEKMEZİNİN FAYDALARI

 Vitamin ve mineral deposudur. Bağışıklığı güçlendirir. Aneminin önüne geçer. Enerjiyi arttırır. Kan ve sindirim sistemine yardımcı olur. Kan yapar. Kan dolaşımını hafifletir. Bebeğin gelişimine yardımcı olur. Sağlıklı bir tatlandırıcıdır. Mideyi, bağırsakları ve böbrekleri güçlendirir. Kabızlığı giderir. İştahı açar. Damar sertliğine iyi gelir. Soğuk algınlığa ve solunum yolu hastalıklarına karşı koruyucudur. Adet sancılarını dinmesine yardımcı olur. Yaşlanmayı geciktirir. 

ASPİRİNİN FAYDALARI

 Böcek ısırıkları ve arı sokmasın iyi gelir. Aspirinin ezerek üzerine sürerseniz faydalı olacaktır. Sivilceleri kurutur. Aspirinin az suda ezin ve kurutmak istediğiniz sivilcelerin üzerine sürün 5 dakika sonra silin ve yıkayın. Yağlı cildi kurutur ve parlatır. Bir bardak suda 3 aspirinin ezin ve bir çay kaşığı bal koyun. Karışımı yüzünüze sürün ve 10 dk. bekletin ılık suyla yıkayın. Nasırı geçirir. 3 aspirinin az limon suyu ve yarım çay kaşığı balla karıştırın. Karışımı nasıra sürün ve ılık havlu ile sarın 10 dk. tutun. Kepekleri tedavi eder. 2 aspirinin ezin ve şampuanınıza karıştırın. Saçlarınızı bu şampuanla yıkayın. 

ELMA SİRKESİNİN FAYDALARI

 İyileştirici özellikte maddelerle doludur. Kilo vermeye yardımcıdır. Asetik asit bakterileri öldürür. Kan şekerini düşürür. Elma sirkesi besin emilimini arttırır. Sindirime yardımcıdır. Daha uzun süre tok kalmanızı sağlar.  Ayak kokusunu yok eder.  Saçlara parlaklık sağlar.  Ağızdaki kötü kokuyu yok eder.  Vücudu toksinlerden arındırır.  Varislerin iyileşmesine yardım eder.  Yastığa damlatılan sirke uykuya iyi gelir.  Sirke gözenekleri sıkılaştırır ve kirleri temizler.  Güneş yanıkları a iyi gelir, yanan bölgeleri soğutur.  Antibakteriyel özelliği sayesinde kötü kokuyu engeller. 

BALIN FAYDALARI

 Bal prebiyotiktir. Vücuttaki yararlı hücreleri arttırır. Cildi iyileştirir. Kepeğe ve kaşıntıya iyi gelir. Alerjik semptomları azaltır. Kansere karşı koruyucudur. Boğazı yumuşatır, öksürüğe iyi gelir. Antibakteriyeldir. Enerji verir. 

ZENCEFİL BAL KARIŞIMI FAYDALARI

 Boğaz ağrısına ve öksürüğe iyi gelir. Grip nezle ve soğuk algınlığa iyi gelir. Vücuda enerji verir. Sindirim sistemini dengeler. Mide bulantısını hafifletir. Anne sütünü arttırır. Adet sancılarını rahatlatır.  Ses kısıklığına iyi gelir. 

İBNİ SİNA

 İdrar Söktürmek İçin:Kereviz Sırt Ağrısı İçin:Sarmısak Tansiyon Yüksekliği İçin:Kabak Suyu Kalbinizin Güçlenmesi İçin:Elma Felce Yakalanmış Kişi İçin:Çam Fıstığı Göğüs Hastalığı İçin:Badem Kilo Almak İçin:Karnabahar Kalp Çarpıntısı İçin:Kişniş Kansızlık İçin:Bal Eklem Ağrıları İçin:Kuru Üzüm         İBNİ  SİNA... 

ACİL NUMARALAR

 112_Acil sağlık 181_Alo çevre 187_Doğalgaz arıza 186_Elektirik arıza 110_İtfaiye 156_Jandatma 126_Kablo TV arıza 177_Orman yangın ihbar 155_Polis 185_Su arıza 121_Telefon arıza 154_Trafik 153_Zabıta 183_Sosyal hizmet dayanışma 188_Cenaze işlemleri

SEBZE SULARI SAĞLIK KAYNAĞIDIR

 Havuç suyu :Cilt güzelliğini korumak için ideal olan havuç suyu, hücre yaşlanması, ülser, karaciğer rahatsızlıkları ve deri bozukluklarına karşı çok etkilidir. Marul suyu:Öksürüğe, bronşit, astıma, ağrılı adete ve sinir bozukluklarına iyi gelir. Domates suyu:Damar sertliğini ve erken yaşlanmayı önler. Yorgunluk ve iştahsızlığa iyi gelir. Kereviz suyu:Stres durumlarında çok etkilidir. Sindirim ve böbrek faaliyetlerini arttırır. Patates suyu:Mide ve oniki parmak bağırsağı ülseri tedavisi için kullanılır,şeker hastalığına da etkilidir. Enginar suyu:Karaciğer ve kalp hastalıklarını önler ve tedavi eder. Fiziki ve ruhi yorgunluğu birebirdir. Elma suyu:Kanı temizler, sindirim sistemini gevşektir, bağırsakları çalıştırır. Kayısı suyu:Depresif durumlarda, nekahet döneminde ve kansızlık hallerinde çok faydalıdır. Üzüm suyu:Tek başına içildiği de zayıflatır. Diğer besinlere ilave edildiğinde şişmanlatır. Yüksek tansiyon ve mafsal romatizmasında faydalıdır,karaciğeri temizler. Çilek suyu:Bakteri

KÖTÜ HUYLARDAN BAZILARI

. Kıskançlık. . Kin tutmak. . İnat etmek. . İftira etmek. . İsraf etmek.                   . Kalp kırmak. . Kibirlenmek. . Sinirlenmek. .Küfür etmek. .Utanmamak. .Lanet etmek.  . Tenkit etmek.  . Zulüm etmek.  . Nefse uymak.  . Gıybet etmek.  . Şükretmemek.  . Bid'at işlemek. . Cimrilik etmek. . Haram işlemek. . Hırsızlık etmek. . Beddua etmek. . Sabırsız olmak. . Fitne çıkarmak.  . Saygısız olmak.  . Yalancı şahitlik.  . Çok konuşmak.  . Kötülük etmek.  . Yalan söylemek.  . Geçimsiz olmak.  . Ayıp araştırmak.  . Tevbe etmemek. 

KIBRISIN FETHİ

 Kıbrıs, venediklilerin elinde bulunmaktaydı. Mısır'ı alınmasından sonra Memlüklülere vegi veren Kıbrıs, Osmanlılarda vergi vermeye başladı. 1570 yılının Ekim ayında kıbrısdaki irili ufaklı bütün şehirler alınmış, Kıbrısın başkenti durumundaki Lefkoşa, Osmanlıların eline geçmişti. Ancak Kıbrısın en önemli şehirlerinden olan magosa henüz alınmamıştır. Türk donanmasıyla, vezir lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk ordusu, 2 temmuz 1570 'de Kınrısa çıkarak magosa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı. Yaklaşık bir yıl süren kuşatmadan sonra magosada teslim olmak zorunda kaldı. (4 ağustos 1570) Bundan sonra adaya Anadoludan giden Türkler yerleştirildi. 1878' e kadar da Türk idaresinde kaldı. Geçici olarak ingiltereye bırakılan Kıbrıs Adasında 1959 'da bağımsız bir devlet, 1974 'den sonra da adada  iki ayrı devlet kuruldu... 

ZETİNYAĞININ FAYDALARI

 Kalp ve iç hastalıkları uzmanı Prof. Canan Karatay diyor ki; Zeytin ve yağı stratejik bir bitkidir. Sağlıklı meyvedir, altın değerindedir. Zeytinyağı da altın suyudur çünkü altın için insanlar birbirini öldürüyor. Zeytin ve zeytinyağı ömrü uzatıyor. Kanser, mide ve bağırsak hastalıklarının yanı sıra bir çok hastalığında ilacıdır. Soğuk sıkım zeytinyağı bol bol tüketilirse, kilo alınmaz. Zeytinyağı karaciğer yağını giderir,kanser hücrelerini öldürür. Zeytinyağı eklem ağrılarını, baş ağrılarını giderir, cildi yumuşatır kadife gibi yapar... 

LİDER NASIL OLMALI

 Sahi, ardına düşülecek, güvenilecek bir lider nasıl olmalı?.. Şirket yöneticiliğinden, partilerin ve devletin ilk adalarına kadar, aranan özellikler nelerdir? Yerli, yabancı ilim adamlarının, destanlarımızın ve tecrübe ehlinin bir Türk lideri için aradıkları özellikler bunlar. Bugün ben değil, geçmişimiz konuşacak. Buyurun... 1.Lider bilge olmalı. 2.Akıllı ve kültürlü olmalı. 3.Cesaretli ve kuvvetli olmalı. 4.Asil soydan gelmeli. 5.Dürüst olmalı, doğruluktan ayrılmamalı. 6.Fazilet sahibi olmalı. 7.Sözünde durmalı, verdiği sözden dönmemeli. 8.Hasis olmalı, eli açık olmalı. 9.Yumuşak huylu, alçak gönüllü, himmet ve haya sahibi olmalı. 10.İhtiyatlı olmalı. 11.Uyanık olmalı. 12.İhmalkar olmamalı. 13.Aceleci değil, sabırlı olmalı. 14.Zalim olmamalı. 15.Merhametli ve şefkatli olmalı. 16.Yalancı olmamalı, yalandan hoşlanmamalı. 17.Siyasette mahir olmalı. 18.Suçluları affedebilmeli. 19.İnatçı olmamalı. 20.Temiz olmalı. 21.Takva sahibi olmalı. 22.Tatlı dilli olmalı. 23.Mağrur ve kibirli olmama

SAFRAN BİTKİSİ

 Safranbolu 'ya adını veren, ekiminden biçimine, ayıklanmasından kurutulmasına kadar ince bir işcilik gerektirmesi ve meşekatlı bir zaman sonunda elde edilmesi sebebiyle pahalı bir ürün olan safranın, hasat mevsimi başladı. Yiyecek, içecek, ilaç, koku, tekstil ve daha birçok alanda kullanılan satrancın dünyada, yaklaşık yarısının üretildiği yer olan İrandan başka ispanya, Fransa, İtalya ve Afkanistanda da üretilmektedir. İrlanda üretilen safran yaklaşık 60 ülkeye ihraç ediliyor. Hindistan, İrandan ithal ettiği safranın taç mehal markasıyla satıyor ve o ürünün İrana ait olduğunu kimse anlamıyor. Diğer müsteriler de kendi markalarını basarak başka yerlere ihraç ediyor. Mayıstan eylüle kadar Ekim ve bakımı devam eden safranın hasat zamanıda Ekim ayının sonlarına doğru başlıyor. Safranın ekildiği tarlalar iki sene sonra mahsul vermeye başlıyor ve 6-7 yıldan sonra Ekim yerinin değiştirilmesi gerekiyor.Bir hektarlık alandan sadece 4 kilo safran elde edilebiliyor. Tohum olarak kullanılan

İZMİR'İN KURTULUŞU

 Yunanistan, İngilizlerin teşviki ile 15 Mayıs 1919 da İzmir'i işgal edip, Ankaraya kadar yaklaştı. Bu tarihten sonra, yurdun her köşesinde teşkilatlar kurularak, düşmana karşı mücadeleye başlandı. 3 yıl 3 ay 25 gün süren acılı günlerden sonra, 26 Ağustos da başlayan Büyük taarruz sonunda 9 Eylül 1922 sabahı,fahrettin (Altay) paşanın komutasındaki Türk suvarileri şehre girdikleri zaman İzmir ateşe verilmiş, yanar halde buldular. İzmirlilerin, yinede sevinçliydi. Çünkü düşman işgalinden kurtulmuşlardı. Yunanlıların bir kısmı buldukları gemilerle Yunanistana dönerken, çoğuda Ege Denizinde boğuldu. 

İLK MİLLİ İLACIMIZ

 Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü prof. Dr. Ömer Çomaklı, parki son, alzheimer ve depresyon gibi hastalıklara karşı değerleri ideal seviyelere düşüren ve dünyada bir benzeri bulunmayan bir ilaç geliştirdiklerini açıkladı. Türkiyede üretilen ilk milli ilaç. Uluslar arası patent haklarını elinde bulunduran, yeni sentez, orijinal ilk MİLLİ ilaç hamlesini başlattıklarını söyleyen Rektör Çomaklı ;"bildiğiniz üzere, devletimiz, Yüksek katma değerli bir ürün ihracatının artırılmısı yönünde, özellikle ilaç sektöründe, küresel pazardaki rekabet gücünü ve ülkemizi değer zincirinde daha üst konuma taşıma hedefini, 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programına dahil etmiştir. " Türkiyenin ilk bitkisel kaynaklı olmayan orijinal molekülü keşfedilmiş.,klinik öncesi çalışmalarla ilacın etkinliği ispatlanmış, 2019 yılında japonyadan ve bu ay içerisinde A. B. D'den uluslararası patentler alınmıştır. Ürünümüz, şu an ülkemizde uluslararası patent haklarını elinde bulunduran, yeni sentez,

ABDULAZİZ HANIN ŞAHADETİ

 Osmanlı padişahlarının 32.si Sultan ll. Mahmutun 2. oğludur. Sultan Abdulaziz  Han (1830 - 1876),14 yıl 11 ay 5 gün tahtta kaldı. Mithat paşanın kışkırtmalarıyla üniversite öğrencileri 10 mayıs 1876 da bir protesto yürüyüşü düzenledi. 30 mayıs 1876 salı günü sabaha doğru saray, Hüseyin Avni Paşa komutasındaki askerlerce basıldı ve Sultan Abdul Aziz han, tahttan indirildi. 4 Haziranda Mithat paşa ve arkadaşları tarafından, Feriye Sarayında kuran"ı kerim okurken bilerek damarları kesilerek şehit edildi... 

KOCA YUSUF KİMDİR

 1857 yılında Bulgaristan 'nın şumnu şehrinin, karalar köyünde doğan koca Yusuf, 16 yaşında güreşe başlayarak vefatına kadar sırtı hiç yere gelmeden güreşmiş ve cihan pehlivan ünvanını almıştır. 1898 yılında fransadan sonra ABD ye giderek çeşitli güreşçilerle dünya şampiyonluğu için yaptığı müsabakaların hepsini kazanarak, yurda dönmek için New-york 'tan La Bourgogne isimli Fransız yolcu gemisine binerek 2 temmuz günü hareket etmiştir. Bindiği gemi 4 temmuz günü, İngiliz yelkenli gemisi ile çarpışmıştır. Bu çarpışmada kan kaybından şehit olmuştur.. 

BARBAROS HAYRETTİN PAŞA KİMDİR

 Türk tarihinin en büyük amiral olan Barbaros Hayrettin Paşa ;1470'li yıllarda Midilli Adasında doğdu. 1517'de ağabeyi oruç reis ile Akdenizin en önemli kalelerinden biri olan Cezayir, İspanyollarla yaptıkları savaşta galip gelip feth etmişlerdi. Orada Cezayir beyliğini, kurdular ve Akdenizin bir Türk gölü haline getirdiler. Oruç reisin vefatından sonra Barbaros Hayrettin Paşa, bu beyliğini tek başına sürdürüp, daha sonra Osmanlı Devletinin himayesi altına girdi. 4 temmuz 1546'da vefat etti. Türbesi İstanbul Beşiktaş'tadır.. 

NENE HATUN KİMDİR

 Türk kadınının kahramanlık sembolü olan nene hatun, 1857 de Erzuruma doğdu. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında ruslar, Erzuruma kadar gelmişlerdi. Şehrin savunması sırasında Erzurumluların kadınlı erkekli yaptığı mucadele, tarihin şanlı sayfaları arasındadır. Aziziye tabyasını geri almak için taş, sopa, kazma, kürekle gırtlak gırtlağa yapılan mücadeleye nene hatunda çocuklarını evde bırakarak katılmıştı. Nene hatunun oğluda Çanakkalede şehit olmuştur. 1955 deki Anneler gününde "Anneler Annesi" seçilen nene hatun, aynı sene 98 yaşında vefat etti.. 

BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN KURULUŞU

 II. Dünya Harbinin sonunda insanlığı yeni bir savaştan korumak ve ülkelerin sıkıntılarına ortaklaşa çareler aramak ve insan haklarının korunmasını sağlamak gayesiyle, Birlerleş Milletler Teşkilatı kuruldu. 24 Ekim 1945 te 50 devletle kurulan bir teşkilata Türkiye de kurucu üye olarak katılmıştır. Birleşmiş milletlerin dünya barışına bazı faydaları olmuştur. BM ye üye ülke sayısı 196 'yı geçti. BM:üyeleri itibarıyla çok büyük farklılık gösteriyor. Nüfusu 1 milyar 300 milyonu aşan üyesi (Çin)' de var, orta ölçekli bir kasaba büyüklüğünde olan üyeleride var. Yüz ölçümü 17 milyon km kareyi geçen üyesi (Rusya) de var, yüz ölçümü 2 km nün altında üyesi (Monako) de var. 

ESKİ BAYRAMLAR TARİHMİ OLDU

 Toplum ve kültür hayatımızda dini bayramların yeri ve değeri büyüktür. Bayramlarda aileler, konu komşu, arkadaşlar arasındaki kırgınlıklar, küslükler ortadan kalkar, çocuklar kendi dünyalarında, büyükler hayal ettikleri  bir ortamda mutluluğu tadarlardı. Biz çocuklar dört gözle beklerdik bayramları.... Bayram gecesi terziden yeni gelen elbiselerimiz duvarda asılı durur. Yeni ayakkabılarımız yatağın baş ucunda sabahı beklerdi. Evin erkekleri Bayram namazından dönünce, el öpme merasimi başlardı. Bayram harçlıkları aldıktan sonra konu komşu dolaşır, topladığımız çil çil paralarla bayram yerlerine koşardık. Orada atlı karıncalar, dönme dolapları, kolon vurduğumuz yayık salıncaklar, kayıp gittiğimiz makaralı teller vardı. Hepsi çok uzaklarda, geçmişin sisli ufukları ardında kaldı. Şehirler, kasabalarda şimdi eski tadında değil. Büyük bir çoğunluk bayramda evden kaçmayı tercih ediyor. Bayram boyunca kapıları çalmayan evler gitgide çoğalmakta. Komşuluk mefhumu da zaten ortadan kalkmış durumd

MALAZGİRT ZAFERİ

 Büyük Selçuklu Devletinde Alparslan devrinin en önemli hadisesi, 26 Ağustos 1071 de yapılan Malazgirt Meydan Muharebesidir. Sultan Alparslanın Anadolu toprakları üzerindeki fetih hareketleri ve Bizans başkentini zorlamaları, İmparator Romanos Diogenesi harekete geçirir. Alparslan 1071 yılı içinde Mısır fatimi Devletine karşı çıktığı seferden sonra ordusuyla Anadoluya dönerek, Malazgirt iner. Günlerden cumadır. Akşama kadar süren savaşta, koskoca Malazgirt ovası 100 binden fazla Bizanslıya mezar olur. Bizans imparatoru da esir edilir. Bu zafer, Türklerin Anadoluya yerleşmeleri iş ve hakimiyetlerini sağlar... 

SIFIRIN KULLANILIŞI

 "Moors in Spaia(ispanyada müslümanlar) adlı kitabın yazarıStanley Lanepoole Endülüs için şunları söyler: " Fransadan, Almanyadan, İngiltereden;Avrupa İn her yerindentalebeler sanat, edebiyat ve müsbet ilim ve irfan çeşmesi den içmeye akın akın geldiler." Barselonada Diakonen Lupitus da Hristiyan din kardeşlerine, dini çalışmalarını kolaylaştırmak için Müslüman bilimi okuma çağrısında bulunur. Avrupa kültürü, İslam medeniyetinin yayılmasından önce birçok sahada çok ilkedir. Özellikle bir reklam sisteminden bile mahrumdur. "0"sayısıda dahil olmak üzere ondalık sistem Müslümanlardan geçti. Sıfır rakamı matematiğe çok büyük hizmet verdi. Ondalık sistemde Müslümanlardan geçmiştir. Bu sisteminbuluşundan 100 yıl sonra Muhammed Musa el Harizmi" Algorismos"adlı eserinde bu sistemin kullanma alanını genişletti. O, cebir ve logaritma gibi matematik kollarının babası olmaya her açıdan hak kazanmıştı. Ortaçağ matematiğinde en büyük devrim, SIFIRIN kullanılması ol

TEVRİYE GÜNÜ NEDİR

 Zilhicce ayının 8.gününe Terviye günü denir. O gün hacılar Mekke' den Minaya çıkarlar. Terviye denmesinin sebebi, hacıların o gün Zemzem suyundan çok içip kanmalarındandır. Terviye, tekekkür manasındada kullanılmaktadır. İbrahim aleyhisselam, Zilhicce ayının 8. gecesi, rüyasında:"Kendi oğlunu keser halde" gördü. Sabah olunca"rüya şeytanimidir, rahmanimidir? "diye Terviye ve tefekküre dalıp, o günü tefekküre geçirdi. Arefe gecesi olduğunda kendisine :" Emrolduğun şeyi yerine getir! "buyurulunca, Allahu teala tarafından olduğunu bildi. Bu bu güne, bilmek anlamına gelen Arefe, dendi. Arefe, Zilhicce ayının 9.günüdür.Başka günlere arefe denmez. Hadis-i şerifte buyruldu ki: " Bir Müslüman, TEVRİYE günü oruç tutarsa ve günah söylemezsem, Allahü teala, onu elbette cennete sokar." 

AKİKA HAYVANI KESMEK NEDİR

 Akika, çocuk niyetine karşılık, Allahü tealaya şükretmek için hayvan kesmektir. Akika hayvanı, kurbanlık hayvan gibi olmalıdır. Akika çocukları belalardan, hastalıklardan korur. Kıyamette, anaya, babaya, şefeat ederler.Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir Akika hayvanı kesilir. Kesilen akikanın etinden, kesenin kendisi ve zengin fakir herkes yiyebilir, pişmiş veya çiğ olarak zengin fakir herkese verilebilir. Sonrada kesilebilir. Her zaman kesilebilir. Kurban bayramında da kesilebilir. Resurullah efendimizin nübüvvetten sonra, kendisi için Akika kestiği de yazılıdır. Akika kurbanı akikanın adı olduğu için Akika kurbanı denilince kurbanda kesilmesi lazım değildir. Akikayı kesmeyi bedelini fakire tasattuk etmek, Akika yerine geçmez. Şafeat etsin diye ölmüş çocuk için, hatta yaşlı kimse, kendisi içinde kesebilir. 

NASRETTİN HOCA

 Nasrettin Hoca, ömrünü insanları irşat ederek geçirmiş:nükteli ve latife dolu nasihatları ile onlara doğru yol göstermiştir. Kendisi, evliyadan olup, alim idi. Çeşitli latifeleri, hala dilden dile dolaşarak anlatılmaktadır. Hoca merhuma isnat edilen, dne, ahlaka ve edebe aykırı fıkralar, onun sözleri değildir. Nasrettin Hoca, Sivrihisar hortu köyünde doğup, 22 haziran 1284 de Akşehirde vefat etmiştir. Kabri, Müslümanlar tarafından ziyaret edilmekte ve ruhaniyetinden feyz alınarak istifade edilmektedir...            DÜŞÜNÜYORMUŞ Nasrettin Hoca pazarda gezerken papağan satan birini görür. Adam, papağana 2 altın ister. Hoca derhal eve giderek hindisini pazara getirir ve papağan satan adamın yanında bağırmaya başlar. -Hindi 4 altın! Hindi 4 altın! Pazardakiler şaşırıp sorar: -Ne diyorsun hocam? Hiç 4 altına hindi olur mu? -Siz el kadar papağana 2 altın istiyorsunuz da, ben kocaman hindiye 4 altın istemişim çok mu? -Ama hocam, bu konuşuyor. -Ne yani, o konuşuyorsa, bu da düşünmüyor!..

KADIN CİNAYETLERİ

 Dünyada kadına uygulanan şiddet, din dil, ırkauırt etmeksizin çok yaygın olarak karşılaşılan bir problemdir. Birleşmiş milletlerin son raporuna göre dünya genelinde her gün 137 kadın, eşi yahut bir yakını tarafından öldürülüyor. Avrupada eğitim, gelir ve insan hakları ölçütleri in yüksek olmasına rağmen kadına şiddet konusundaki tablo iyi değil, AB Temel Haklar Ajansı tarafından yapılan bir araştırmaya göre Avrupada 15 yaşından sonra şiddete maruz kalan kadınların oranı %33 civarında ve her 20 kadından biri tecavüze uğruyor... 

KARDEŞ KISKANÇLIĞI

 Anne, çocuk için paylaşılmaz, değerli bir varlıktır. Annesinin sevgisini kaybetme korkusu, kardeşler arasında kıskançlığa sebep olabilir. Kardeşini kıskanıyor diye çocuk suçlanamaz!Bu duygunun tabi olduğunu bilen anne-babalar, kıskançlığını devam edip gitmesine mani olabilirler. Çocuğun en belli korkusu, çevresindekilerin ona olan ilgi ve sevginin azalmasıdır. Annesinin sevgisini kaybetmediğini gören çocuk zamanla yatışır. Ama kardeşine karşı hissettikleri hemen değişmez. Kardeşini sevmek zorundaymış gibi davranmalı ama, onu sevmenin çok tabii olduğunu, tatlı tatlı konuşarak ikna etmelidir. Kıskançlığın baş sebebi, çocuğun kendine olan güven duygusunu kaybetmesi olduğuna göre, tedavi de bu güven duygusunu ona yeniden kazandırmaktır... 

ADNAN MENDERES'İ İDAMI

 17 Eylül 1961'de Demokrat Parti devri Başbakanı Adnan Menderes idam edildi. Demokrat Parti dönenin adını veren kişilerin başında da olan Adnan Menderes, bu partinini'de kuruculularındandı. 14 Mayıs 1950 tarihinde DP'nin iktidara gelmesiyle Başbakan olmuştu. 27 Mayıs 1960 ihtilaline  kadar da bu görevde kalmıştı. Yassıada mahkemelerinde yargılanan Adnan Menderes, hakkında verilen cezanın Milli Birlik Komitesinin tastikiyle İmralı Adasında asılmak suretiyle şehit edilmiştir. İmralı Adasında bulunan naaşı, 17 Eylül 1990 'da İstanbul Topkapı da yaptırılan Anıt Mezara devlet töreni ile nakledildi ve itibarı devletçe iade edildi.. 

BABAM ADNAN MENDERES

 Rahmetli babam Allah korkusu ve millet sevgisiyle yaşardı. Adnan Menderes milletiyle bünleşmiş bir liderdi. Kafasının içinde kabına sığmayan bir Türkiye vardı. Haksızlıkları sevmez, adam kayırma veya farklı muameleye çok kızardı. Büyük idaallerin ve hedeflerin insanıydı. Ufku çok geniştir. Milletinde fani olmuştu. Çok inançlıydı. Her sabah evden okuyarak, dua ederek ayrılırdı. İnşallah sözü olmadan konuşmazdı. Son derece güçlü ve enerjik bir insandı. Başkasının derdi yüzüne aynen aksederdi. 1957'de Ankarayı sel bastığında, felaketzedelere bizzat yardım ederken, kendisi sel sularına kapılmaktan son anda kurtarılmıştı. İnsanların sıkıntı ve üzüntü çekmesini kat'iyen istemeyen bir ruh haline sahipti. Öfkesi aynen "Mart" karı gibiydi. Kat'iyen kin tutmayan, kızsa bile bir iki dakika sonra herşeyi unutan, onu telafi etmek için özürler dileyen.,yollar arayan bir insandı. Öfkeli halinde bile ağzından incitici, kırıcı bir söz çıktığı görülmemiştir. Küfür kötü söz söyledi

KARAHAN TEPE TARİHİ YERLERİ

 Birleşmiş milletler bilimi, Eğitim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) Dünya Miras Listesinde yer alan Göbeklitedeki yapılara benzeyen ve ilk belirlemelere göre neolitik döneme ait (T) şeklinde 250 dikili taşın toprak altından gün yüzüne çıkarılması heyecanla bekleniyor. Şanlı Urfa merkezine 46 kilometre mesafedeki Tektek dağları milli parkı içindeki Kargalı mahallesi yakınlarında, araştırmacılar tarafından 1997 yılında yapılan yüzey çalışmasında Karahantepedeki toprak altında bulunan yapılar fark edildi. Bölge halkınca 'Keçilitepe' olarakda bilinen alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde İstanbul üniversitesi tarih öncesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı ve Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında 3 yıl önce 'Göbeklitepe Kültürü ve Karahantepe Kazıları' Projesi kapsamında yüzey araştırma çalışması başlatıldı. Bu araştırmalarda bölgede Göbeklitepe ile aynı dönemde olduğu tahmin edilen 12 noktanın bilindiği, bunlardan birinin ise Karahantepede olduğu b

ERZURUM MÜDAFASI

 Erzurum Muhaberesi, Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 8-9 Kasın 1877'de yapılan savaştır. Ruslar, Erzurum'u almak için hücuma geçtiler. Şehrin eteklerine kadar gelen, Aziziye tablalarını ele geçiren ve şehir merkezine saldırmaya hazırlanan Ruslar karşı, Müşir Ahmet Muhtar Paşa, bütün Erzurumlular şehri savunmaya çağırdı. Minarelelerden Erzurum halkına haber verildi. Bu haberi duyan Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taşları ellerine alarak Tabya'ya doğru koşmaya başladılar. Nene Hatun ve Erzurum halkı, tabyadan kalan askerlerle birleşip, saldırıya geçti. Geceden başlayıp sabaha kadar süren bir savaşın ardından, Ruslar Aziziye Tablalarını boşaltıp şehirden geri çekildiler... 

TÜRÜF MANTARI

 Orman genel müdürlüğü tarafından, aroma, kalite ve cinsine göre 3 bin dolara kadar, satış fiyatına alıcısı olan trüf mantarı, 'Türüf Eylem Planı' çalışmaları kapsamında trüf bahçeleri ve alan yapıldı.Sınırlı coğrafyada yayılmış gösteren trüf mantarının olgunlaştı zaman, salgıladığı uçucu kimyasalları 'Lagotto  Romagnola' cinsi eğitimli köprüleri cezbediyor ve toprağı kazarak mantarı kolayca buldukları yerden çıkarıyorlar. Dünyada trüf mantarına olan talebin yüzde 45'inin Fransa, yüzda 35'inin İspanya yüzde 20'sinin İtalya ve diğer ülkeler sağlamaktadır... 

DUANIN MAKBUL VAKİTLERİ

 İftar vakti, hastalıkta, yolculukta, arefe günü, misafirlikte, oruçlu iken, cuma gecesi, secde anında, Arafat dağında, seher vaktinde, kabe görülünce, ramazan ayında, bayram geceleri, zemzem içerken, yağmur yağarken, harp meydanında, kalp üzüntülü iken, mübarek gecelerde, farz namazdan sonra, gece yarısından sonra, recep ayının ilk gecesi, ezanla ikamet arasında, hacer-ül esvet yanında, kuranı kerim hatmi de.. 

HURMA DOĞUMU KOLAYLAŞTIRIR

 Hamilelikte hurma yemenin faydaları arasında en önemlisi doğumu kolaylaştırmak için tüketilmesidir. Hurma, günlük B9 vitamini yani Folik Asit ile proteinleri karşılamaya yardımcı olmaktadır. Kabızlığı önlediği, kan yapıcı olduğu, yorgunluğu azalttığı, sindirimi kolaylaştırdı, kalp ve damar rahatsızlıklarına  iyi geldiği, kalp krizi riskini aza indirdiği, hamilelikte ve lohusalıkta annenin toparlaması ı hızlandırdı, ayrıca yetersiz olan süt miktarını arttırarak bebeğin beslenmesinde önemli bir faydası olduğu bilinmektedir. İçerisinde yer alan güçlü kalsiyummiktarı, vitamin ve mineraller, hamile ve lohusa annelerin vücudunun ihtiyaç duyduğu maddeleri karşılamaya yetecektir. Kur'an-ı Kerimdeki birçok ayet-i kerimede geçen hurmanın sağlığa pek çok fayda sağladığı biliniyor. Meryem süresinde, Hazreti Meryemin kolay doğum yapması için verilen nimetten hurmadır. Doğumdan 4 hafta öncesinde günlük olarak tüketilecek olan 6 tane hurma doğum sancısı aralığını ve şiddetini azaltıyor... 

MUKADDES EMANETLER(YAVUZ SULTAN SELİM HAN)

 Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethedip, Osmanlı topraklarına karınca, halife El-Mustansır'ın muhafazısında bulunan Mukaddes Emanetleri teslim alarak İstanbul'a gönderdi. Böylelikle hilafet işareti sayılan Mukaddes Emanetler, 6 Temmuz 1517'de Osmanlılarda devredildi. Daha sonra diğer İslam belderinden getirilen emanetlerle birlikte Topkapı Saray'daki Hırka'ı Saadet Dairesi'ne kondu. Burası, Yavuz Sultan Selim Han tarafından yaptırılmıştır. 400 yılda toplanan dünyanın en büyük kutsal eşya koleksiyonunu barındırıyor. Hırka'ı Saadet Dairesi'ndeki Mukaddes emanetler 605 tanedir. 

OTUZ YAŞINI GEÇENLER(SAĞLIK)

 30 yaşını geçenler birçok şey gibi metebelizmamız da farklılaşır. Kilo vermek zorlaşır. Doğru besinler seçilerek metebolizmanın hızı dengede tutulabilir ve yaşlanma yavaşlatılabilir. ŞEKER, fazla tüketimi, kısırlığa sebep olabilen insülin direncine yol açabilir. Kırışıklıklara ve cildin sarkması a sebep olur. YAPAY TATLANDIRICILAR, Yağ depolamaya, metabolik sendroma, tip diyabet ve kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir. ALKOL, Vücuda pek çok zararı vardır, kilo alımını hızlandırır ve karaciğere zarar verir. KAFEİN, Kola, kahve gibi içeceklerde bulunur, uyku kalitesini olumsuz etkiler. BEYAZ UN, Vücut, beyaz unu şekere dönüştürür ve yağ olarak depolar. Lifsiz olduğu için faydası yoktur. Onun yerine tan tahıllı, kepekli ürün tercih edilir. TRANS YAĞLAR, Hayat boyunca tehlike arz eder, hormonların dengesini bozar,beyin fonksiyonlarını azaltır. İŞLENMİŞ ET, Nitrat bulunan işlenmiş etler, vücutta kanser etkisi gösterir. Bu yüzden salam, sosis, sucuk, pastırma.... gibi çeşitleri kalp içi

HADDİNİ BİLMEK

 Edep, ilmin başı olduğu gibi, hem ortası, hem de sonudur. Edep, haddini bilmek, sınırı aşmamak demektir. Ailede, cemiyette, herkesin bir sınırı vardır. Bütün sıkıntı ve geçimsizlikler, hep taddi aşmaktan kaynaklanır. Herkes haddini bilip, sınırı aşmassa, mesela evin hanımı da erkek de kendi sınırını bilip ona göre hareket ederse, o ev cennet gibi olur. Cennet gibi olan evden ahirete gidenler de elbette cennete gider. Her hususta dinimiz ne emrediyor, onu öğrenip, ona göre hareket eden, haddini bilmiş, sınırı açmamış olur. Dünya günlük gülistanlık olur. Herkesin sınırını ise dinimiz bildirmektedir. Sınır tecavüzü yapmamalı, hiç kimsenin sınırına girmemeli! Necede karşımızdaki de bir insandır,o da Allah'ın kuludur,kalbini kırmayalım....

BABA BEDDUASI

 Hzret-i Hüseyin(r.a) şöyle bir hadise anlatır: Kabe'yi tavaf ederken yanık sesle dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam Hazret-i Ali, bu kimseyi çağırmayı emretti. Sağ tarafı felç olmuş biri idi. Ona dedim ki; Sen kimsin, bu halin nedir? Ben menazil bin lahık'ım. Çalgı çalmakla, şarkı söylemekle şöhret salmış;"Arabistan'ın Artisti" dedikleri bir kimseyi. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Recep ve Şaban aylarında bile bu günahlara devam ederdim. Babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Ancak benim nasihat hiç tahammülüm yoktu. Babamı dövdüm. Üzüntülü ve kırık kalple dedi ki; Bu aylarda oruç tutar, geceleri ibadet ederim. Beytullaha gidip şerrinden korunmak için Allahü tealadan yardım dilerim.  Bir hafta oruç tutup Kabe'ye giderek şöyle dua etti:"Ey rabbim, hakkımı oğlundan al! Onu felç et!" Henüz duası bitmeden sağ sarafım felç oldu. Görenler bana;"Baba bedduasına uğramış kimse." derler. Peki,baban bu haline ne dedi? Babamdan a

ECDADIN VAKIFLARI

 Yardım, şefkat ve sevgi hissinin abedileşmesi arzusunda doğan ve bunların müesseseleşmiş şekli olan vakıf müesseseleri iz sayesinde cemiyeti izin yıllarca huzur içinde varlığını devam ettirmek için, insanı hayretler içinde bırakan çok enteresan vakıflar vardır. Bunların vazifelerinden bazıları şunlardır: Kışın aç kalan kuşların ve yabani hayvanları beslenmesi.  Bayram günlerinde şehir ve kasabalarda çocukları sevindirilmesi., Koyun cinsini ıslah edilmesi., Et fiyatlarının kış aylarında yükselme esi için tedbirlerin alınması,  Hasta ve garip göçmen leyleklerin bakım ve tedavi edilmesi,  Cami ve türbe duvarlarında ot ve yosunların temizlenmesi,  Ramazan ayında, camilerde hurma, zeytin gibi iftariyeliklerin dağıtılması,  Köy ihtiyarlarına elbise temini,  Hamalların sırtlarında yükleri, üzerine koyup dinlendikten sonra kimsenin yardımına muhtaç olmaksızın sırtlan bilmesi için mola taşları dikilmesi, Çalışan kadına süt annesi bulunması., Hac yolunda parasız kalanlara para dağıtılması,  Yük

SULTAN 2. MAHMUT HAN

 Osmanlı Padişahlarının otuzuncusu ve İslam halifelerinin 95'incisidir.Sultan l. Abdulhamid Hanın oğlu ve Sultan Abdülmecid Hanın babasıdır. 1785'de doğup, 30 haziran 1839'da vefat etmiştir. 1808 yılında tahta çıkarak, padişah ve halife oldu. Zamanında, pek çok imar faaliyetleri olmuştur. Bozulmuş olan yeniçeri ocağını kaldırdı. Arabistan'a süküneti temin etti. Harbiye ve Tıp fakültesini kurdu ve Beyazıdda yangın kulesini yaptırdı. Tophanede Nusratiye camii, Bahçekapıda Hidayet, Üsküdara Adliye camii yaptırdı. Unkapanı Köprüsü,Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını, Galatasaray Lisesini inşa ettirdi. Eyüp Sultan hazretlerinin türbesini tamir ettirdi. Kendi türbesi Çemberlitaş'tadır. 

Bazı Tavsiyeler(Görgü Kuralları)

 - Başkalarına gösterilen nazatek, ev halkından esergenmemeli. -Esnerken, ağız, sol elin dışı ile kapatılmalı. -"Bu böyledir." yerine"Ben böyle biliyorum. "demeli. -Her yerde yaşlılara, hastalara, hanımlara yer verilmeli. -Kürdan kullanırken sol el ile ağız kapatılmalı. -Başkasının telefon ve eşyası izinsiz kullanılmamalı. -En önemli iki kelime,"Peki efendim" ve"Özür dilerim"dir. -Borçlu durmak, insanın değerini düşürür. -Daima gülümsemek birşey kaybettirmez;çok şey kazandırır. 

Zayıflamak İçin

 Tarçın:6 hafta boyunca bir çay kaşığı İn çeyreği kadar tarçın tüketmek, kandaki glikoz miktarını ve kötü klosterolü azaltıyor. Metabolizmayı hızlandırır ve kilo verilmesine yardımcı olur. Yağ dokuların kolayca eritir. Fasuye: A, B9, C, ve B5 vitamini boldur. Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Kandaki kötü kolesterol düzeyini önemli ölçüde düşürür. Kansızlığada iyi gelir. Kansere yakalanma riskini azaltır. Kan şekeri düzeyini kontrol altında tutar, kilo verme konusunda da yardımcıdır. Kabızlık çeken kişilere de iyi gelir.. Hindistan cevizi sütü:Omega 3 yağ asitlerinin toplanmasını sağlar. Antioksidandır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Kilo vermenize yardımcı etkendir... Ispanak:A, B1, B2, C, E vitaminleri, fosfor, kalsiyum, demir, folik asit ve çeşitleri minareler vardır.Kansızlığa iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırır ve idrar söktürür. Yoğurtlu ıspanak iyi bir seçimdir.. Zerdeçal:Kansere karşı korur ve tümör hücrelerinin çoğalmasını engeller, E ve C vitaminleri vardır. Yağların y