B12 vitamin eksikliği hayatı zorlaştırıyor

B12 vitaminin vücut için önemli bir vitamin olduğunu belirten Dr. Fevzi Özgönül, bu vitaminin eksik olması durumunda hafıza problemleri yaşanılabileceğini ve kansızlığa da sebep olduğunu ifade etti....
Dr. Fevzi Özgönül, B12 vitaminin bedenimizde çok önemli iki görevi yerine getirdiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti; 1- İlk görevi; Kemik iliğinde, kan hücrelerinin üretiminde görevlidir. Eğer vücudumuzda kan hücrelerinin üretim için yeterince B12 vitamini yoksa o zamanda üretilen kan hücreleri kalitesiz ve güçsüz olurlar, kansızlık şikayeti başlar. Eğer kansızlık şikayetiniz varsa B12 vitamini eksikliğine de mutlaka bakılması gerekir. Bazen sadece demir tedavisi tek başına kansızlık tedavisinde yeterli olmaz yanında B12 takviyesi de gerekir. 2- İkinci önemli görevi de sinir hücrelerinin, özellikle beyinde bulunan sinir hücrelerinin bilgiyi oluşturma, onu saklama ve bilgiyi aktarma görevlerini yapmasında yardımcıdır. Eğer B12 yeterince vücudumuzda yoksa o zaman bu görevler yerine getirilemez ve bizde unutkanlık başlar. Sık sık eskiden çok kolay hatırladığımız, olayları veya kişileri, onların adlarını hatırlayamayız. Bazen de bildiğimiz bilgileri başkalarına aktarırken zorlanırız.
Hani dilimin ucunda fakat hatırlayamıyorum deriz ya. İşte bütün bu tür sıkıntılarımızın baş suçlusu B12 vitamin eksikliğidir. B12 vitamini maalesef vücudumuz tarafından üretilemez mutlaka dışarıdan alınması gerekir. Yiyecekler ile aldığımız B12 vitamininin de sorunsuzca sindirim sisteminden emilmesi gerekir ancak bu işlemlerden sonra vücudumuz tarafından kullanılabilir.
B12 vitamininin ana kaynağı hayvansal proteinlerdir. Hayvansal protein yemeyen veya çok fazla ekmek hamur işi gıdaları tüketen, et yerine bakliyattan protein almaya çalışan kişilerde B12 vitamin eksikliği muhakkak oluşmaktadır. Halk arasında bakliyat grubu besinlerin ve tahılların bol miktarda B vitamini içerdiği bilinir fakat burada atlanılan durum B grubu vitaminleri değil B 12 vitamininin alınması olduğundan sebzelerde, salatalarda, meyvelerde, şekerli gıdalarda, unlu gıdalarda, tahıl ve bakliyat gurubu besinlerde B12 vitamin bulunmaz. Dr.Fevzi Özgönül,B12 vitaminini alacağımız en güzel besinleri ise şöyle sıraladı; Deniz ürünleri: en çok B12 vitamini balık yumurtasında bulunur, uskumru, somon, sardalye ve ton balıkları da yüksek B12 vitamini içerir Etler: kuzu ciğeri, sığır ciğeri, dana ciğeri, hindi, ördek ve kaz ciğerleri de yüksek B12 içeren besinlerdendir. Sığır, dana ve kuzu eti de hem B12 hem de çinko ve demir bakımından da zengin besinlerdir. Peynir ve yumurta da yüksek B12 dışında protein ve kalsiyum da içerir.
Hipertansiyona neden olan 6 hatalı alışkanlık
Kalbimizden tüm vücuda taşınan kanın atardamar duvarına oluşturduğu basıncın 140/90 mmHg ve üzerinde olmasına, ‘hipertansiyon’ deniyor. Hastaların büyük çoğunluğunda yüksek tansiyon nedeni belli değilken, genetik yatkınlık ve çeşitli hastalıkların yanı sıra hatalı alışkanlıklarımızın da etkili olduğu vurgulanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Zencirci, hipertansiyona neden olan hatalı alışkanlıkları anlattı.
Ülkemizde her 3 erişkinden 1’inde görülen hipertansiyon, tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada yaklaşık 1.3 milyar hipertansiyon hastası var ve her yıl yaklaşık 10 milyon kişi de yüksek kan basıncı nedeniyle gelişen hastalıklar sonucu yaşamını yitiriyor.
Bunun nedeni ise hipertansiyonun; kalp krizi, kalp yetmezliği, ritim bozukluğu, bacak damarlarının tıkanması, böbrek yetmezliği, beyin kanaması, inme ve körlük gibi ciddi hastalıkların önde gelen nedenlerinden biri olması. Üstelik hipertansiyon baş-ense ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı, kulaklarda basınç hissi ve burun kanaması gibi şikayetlere yol açabilse de çoğunlukla belirti vermediği için neredeyse her iki hastadan biri, kan basıncının yüksek olduğunu bilmiyor.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Zencirci, “Bazı hastaların hipertansiyon hastası oldukları ancak kalp krizi, kalp yetmezliği, ritim bozukluğu, böbrek yetmezliği, beyin kanaması ve inme gibi hastalıklara yakalandıklarında ortaya çıkıyor. Bu nedenle hipertansiyon ‘sessiz katil’ olarak nitelendiriliyor" diyerek hipertansiyona neden olan hatalı 6 alışkanlıklığı sıraladı:
1- Hareketsiz bir yaşam sürmek
Azalmış fiziksel aktivite insülin direncinin artmasına, sempatik sinir sisteminin ve kan basıncı ile sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemin uyarılmasına, oksidatif strese, inflamasyona, damar fonksiyon bozukluğuna ve leptin hormonunun (yağ dokusundan salgılanan bir protein) etkisinin artmasına neden oluyor. Bunlarla beraber aynı zamanda kilo artışına da yol açarak kan basıncını yükseltiyor. Haftanın 5-7 günü, yaklaşık 30-60 dakika, orta düzeyde dinamik egzersiz yapmanız hipertansiyona karşı etkili oluyor.
2- Fazla kilo almak
“Günümüzde giderek yaygınlaşan fazla kilo ve obezite hastalığında yaşanan en önemli sağlık problemlerinden biri hipertansiyondur" uyarısında bulunan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Zencirci, sözlerine şöyle devam etti:
"Fazla kilo ve obezite nedeniyle insulin direnci ile leptin düzeyi artıyor, sempatik sinir sistemi ve kan basıncı ile sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistem uyarılıyor, böbrekten sodyum atılmasını sağlayan protein düzeyi azalıyor ve karın içi yağlanma ile böbreğe bası etkisi oluşuyor. Tüm bunlar kalp hızını artırıp böbrekten sodyum ile sıvı atımını azaltarak ve periferik damar direncini yükselterek hipertansiyona neden oluyor. Hipertansiyondan korunmak için vücut kitle indeksi 20 - 25 kg/m2 ve bel çevresi erkekler için <94 cm ve kadınlar için <80 cm olmalıdır."
3- Yemekleri fazla tuzlu tüketmek
Paleolitik çağda günlük sodyum tüketimi yaklaşık 0.69 gram iken modern zamanda bu miktar 4.9 grama yükseldi. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Zencirci, az tuz alımına göre hareket eden ve genetik olarak ayarlanmış metabolizmamızın fazla tuz tüketimiyle başa çıkamaması sonucu hipertansiyon geliştiğini vurgulayarak, “Fazla sodyum sempatik sinir sisteminde ve kan basıncı ile sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemde sorun oluşturuyor, kan akımına karşı gelişen direnci artırıyor. Aynı zamanda vücudumuz bu fazla sodyumu böbrek yoluyla atmak için kan basıncını yükseltiyor. Bunun sonucunda da hipertansiyon gelişiyor” dedi. Dolayısıyla günlük tuz tüketiminizin 5 gramın altında olmasına özen gösterin.
4- Alkol alışkanlığı edinmek
Fazla alkol tüketimi vücudumuzda sempatik sinir sistemini ve kan basıncı ile sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemi uyarıyor, ayrıca oksidatif strese ve inflamasyona sebep olarak damar fonksiyon bozukluğuna neden olabiliyor. Tüm bunların sonucunda da hipertansiyon gelişiyor. Uzmanlar alkol tüketiminin erkeklerde 14 üniteden, kadınlarda da 8 üniteden az olması gerektiğine dikkat çekiyorlar.
5- Sigara kullanmak
Sigara, sempatik sinir sistemini uyararak ve arter damar sertliğini artırarak kan basıncını yükseltiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Zencirci, “Kalp ve damar hastalığının da önemli risk faktörlerinden biri olması nedeniyle hipertansif hastaların sigara içiminden vazgeçmeleri son derece önemlidir" diye konuştu.
6- Hatalı beslenmek
Sağlıksız beslenme oksidatif stresi, insulin direncini, bunların sonucunda da kan basıncını artırıyor. Temel olarak düşük yağ ve sodyum içeren, liften ve potasyumdan zengin gıdalar ise kan basıncını düşürüyor. Bu nedenle sebze, taze meyve, baklagiller, az yağlı süt ürünleri, kepekli tahıllar, balık ile doymamış yağ asitleri (zeytinyağı) gibi besinlerden zengin, kırımızı etten ve doymuş yağ asidinden ise fakir bir diyet alışkanlık edinilmeli.
Yorumlar
Yorum Gönder